20 Ekim 2014 Pazartesi

İyi ki Doğdum Ben!


Her sonbahar havalar soğur, yapraklar kızarır, dökülür, herkeste tuhaf bir melankoli başlar. Yaz bitmiştir, okullar başlamış, rutin hayata dönülmüştür çünkü. Oysa bende durum farklıdır. Her sonbahar beni bir heyecan alır. Nedeni ise 1 yaş daha büyümemdir.

Yine bir sonbahar yaşıyoruz ve bir yaşa veda edip yenisini kutlama zamanı geldi. Geçen sene bir sürü belirsizlik ama yepyeni heyecanla girmiştim yeni yaşıma. Neredeyse koca bir yılı dünyaya gelmeye aday olan yeni bir canı taşıyarak geçirdim; geri kalanını da yeni hayatıma uyum sağlamakla. Şimdi ise çok daha yoğunum. Her günüm koşuşturma içinde 5 aylık minik Lara'yı -doyur, altını değiştir, uyut- döngüsü içinde büyütmeye çalışıp diğer 'daha büyük' miniğe -yani Dalya'ya- hayatta rehberlik etmeye devam ederken aynı zamanda ikisinin kardeşliği öğrenmelerine şahitlik ederek geçiyor. Tek düze ve yorucu olmasına rağmen annelik dışında hangi iş bu denli tatmin edici olabilir bilmiyorum. Tüketici ama bir o kadar insanı yenileyen, bir yandan büyütürken öte yandan gençleştiren başka bir iş varsa lütfen söyleyin kızları büyüttükten sonra ben de o işi yapayım. 

Evet yeni bir yaş daha kutluyorum. Ağaran saçlar, artan çizgiler engel olamaz bu büyük kutlamaya. Sağlıkla ulaşılan her yeni yaş kutlamaya değer çünkü. Kutlamaktan maksadım çılgın bir parti değil elbette, şu şartlarda ancak emziren anneler partisine katılabilirim. Ancak bir sonraki yıl alacağım olsun, büyük bir kutlama yapacağım.

O nedenle bugün sadece şunu söyleyebilirim kendime: iyi ki doğdum ben, doğum günüm kutlu olsun, nice sağlıklı, mutlu günlerim olsun. Binlerce şükür yaşanılan her ana... Sevgilerimle...