29 Ocak 2018 Pazartesi

Canavarlar Hep Erkek mi Olmalı?



Image result for gruffalo


Ekim ayından beri dünya Harvey Weinstein'ın cinsel taciz ve saldırı  iddialarıyla çalkalanıyor. Sinema dünyasının bir numaralı ismi,  ödüllere doymayan filmlerin yapımcısı, Akademi ödülleri sağlam üyesi ve Steven Spielberg, Merly Streep, Quantin Tarantino gibi sinema dünyasında pek çok önemli ismin can dostu Harvey Weinstein saldırı ve taciz  (ve -inkar etse de- tecavüz) iddialarından dolayı kendi yapım şirketinden atıldı; Oscar Akademi üyeliğinden çıkarıldı; eşi tarafından terkedildi ve daha önceleri onun destek olduğu politikacılar (örn. Hillary Clinton) onunla tüm bağlantılarını kestiğini açıkladı.

Bu iddilar Weinstein'i aşıp sonrasında aynı sektörde benzer türde ünü olan başka isimleri de etkiledi. "Weinstein etkisi" olarak anılan bu durum pek çok ünlü ismi koltuğundan etti ve de daha edeceğe benziyor. Ardından gelen #Metoo (ben de) kampanyası suistimale uğramış pek çok kişinin sırlarını açığa çıkarmayı amaçlıyor ve de katılımcılar çığ gibi büyüyor.​

Tüm bunlar yepyeni bir sayfa açıyor 2018 gündeminde. Yıllardır süregelen, alışılagelmiş, kabul görmüş güçlü, saldırgan, başarılı erkek (her zaman bu üçü bir arada değil tabii ki) egemen gücü sorgulayan ve dur demek isteyen bir bakış açısı görülüyor dünyada. Kuşkusuz Amerikan başkanı Trump'ın hayli maço tavırları da bu tepkileri tetikledi. 
Neyse, gelelim benim asıl yazı konuma. İngiltere'nin saygın gazetesi "The Guardian"ın Pazar günleri çıkan eki "The Observer"ın yaptığı bir araştırmaya gore resimli çocuk kitaplarında erkek karakterlere kadın karakterlerin iki katı oranında daha fazla başrol ve konuşma bölümü veriliyor. The Observer bu araştırmasıyla çocuk kitaplarındaki alelade cinsiyetciliği ışığa çıkarmış oluyor.
Gazetenin araştırma firması olan Nielsen'in 2017'nin en çok satan 100 resimli çocuk kitabını inceleyerek yaptığı araştırma, söz konusu kitaplarda basmakalıp erkek rolleri taşıyan erkek karakterlerine kadın karakterlere göre daha fazla yer verilirken, 1/5'inde kadın karakterin hiç yer almadığını ortaya çıkarıyor.
Araştırma sonucunda içinde "The Gruffalo", "Guess How Much I love You" ve "Dear Zoo" gibi kitapların yer aldığı 2017 en iyi satan kitaplarınin ortak özellikleri şu şekilde: 
  • Kitapta hayvan kahraman varsa ve cinsiyeti belirtilmişse %73'ününün erkek olduğu görülüyor.  Hayvan karakterler arasında daha güçlü, vahşi ve potansiyel olarak daha tehlikeli olanların (ejderha, ayı ve kaplan gibi) erkek; daha küçük ve korunmasız hayvanların (kuş, kedi, sinek, böcek gibi) ise kadın olduğu görülmektedir.
  • Ana karakterlerin %50'sinin erkek olduğu; erkek kötü kahramanların ise kadın kötü kahramanlardan 8 kat daha fazla olduğu görülmüştür. ​
  • Kitaplarda konuşma bölümü olan karakterlerin erkek olma oranı kadınlara göre %50 veya daha fazla olduğu görülmüştür. Örneğin 2015 yılında yayınlanan "Mr. Men in London" kitabında 13 karakter erkek,  3 karakter kadındır.


Söz konusu araştırmanın yer aldığı makalede  konuyla ilgili görüşü alınan "Charlie ve Lola" resimli çocuk kitapları serisinin yazarı Lauren Child araştırma sonucunun kendisini şaşırtmadığını, TV ve filmlerde de aynı durumu gördüğümüzü ve bunun toplumun kadın ve erkekleri nasıl gördüğüne ilişkin bir mesaj verdiğini dile getirmiştir. Child'a göre eğer kitaplarda ve filmlerde erkekler başrolü, kızlar yardımcı rolleri alıyorsa, bu durum dünyanın nasıl olduğunu ve nasıl olması gerektiğini onaylar şekildedir. Böyle bir ortamda kadın ile erkeğin eşit olduğunu düşünmek gerçekten zordur. 

Aynı makalede bilinen bir sürü güçlü kadın karakterli çocuk kitabı da olduğu ifade edilirken, bu tür kitapların en iyi satanlar listesine giremediği çünkü anne ve babaların çocuklarına kendi çocukluklarından bildikleri, güvendikleri kitapları almayı tercih ettikleri belirtiliyor.  Gerçekten son beş yılın en iyi satan kitaplarına bakıldığında neredeyse %20'sinde kadın karakter yer almadığı görülüyor.
  • Kitaplara şefkat içeren karakterlerin  kadınlara ait  olduğu ve kadın öğretmen karakterlerin erkeklerin iki katı oranında olduğu görülüyor. Babaların iki katı kadar anne kahraman var. Babalar anne varsa var, yoksa yok. Görülen o ki kitaplarda erkekler şefkat ve ilgi alanında hiç görülmüyor,  dolayısıyla çocuklara da böyle bir dünya yansıtılıyor. 

İngiltere'de yayınlanan ve en iyi satan 100 resimli çocuk kitabına dayanılarak yapılan bir araştırmanın sonucu bu. Erkekler güçlü, vahşi, saldırgan; kadınlar güçsüz, korunmaya muhtaç ve şefkatli. Pek tabii ki tüm kitaplar en iyi satanlar listesine giremiyor, dağılımın, oranların, rollerin bu şekilde olmadığı bir sürü kitap, film ve aile var ama en çok okunan, izlenen, en çok görünen durum bu.

Yukarıdaki bilgilere dayanarak sizce bugünün çocukları arasından yeni Harvey Weinstein'lar çıkma şansı yüzde kaç? Yorumu size bırakıyorum.


Kaynak:

"Must Monsters always be male? Huge gender bias revealed in children books", The Observer, 21/01/2018


 

25 Ocak 2018 Perşembe

İki Çift Laf


Image result for merhaba

Merhabalar,
Bayağı bir zaman oldu görüşmeyeli, konuşmayalı, yazışmayalı. Bu durumun sorumlusu iki çocuklu hayat.

Evet zormuş, iki çocuklu hayat zormuş; kabul ediyorum. İkisinin de yaşlarının ve ihtiyaçlarının farklı olması ayrı ayrıyken bireysel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmak, birlikte iken ise kimi zaman sevgi selinin kimi zaman da kaosun hakemi olmak zormuş. Gün boyu böyle uğraşıp da akşam olup çocuklar uyuyunca tek istenilen sessizlik eşliğinde bir bardak çay ve sonrasında uyku olurmuş. Ne yazıya,  ne de kitaplara zaman kalırmış. 

Yine böyle bir dönem içinden geçtim. Dünyalar kadar iş hallettim ama yazmaya hiç fırsat bulamadım. Çocuklara televizyon veya tablet izleterek bu işi yapabilirdim ama o da benim tercihim olmadı hiçbir zaman. Günümüzde kaçınılmaz olarak o kadar çok ekran önünde geçiyor ki zaman; ne kadar kaçsakta ya telefon ya tablet ya da laptop'a bakar buluyoruz kendimizi. Çocuklarımın sürekli beni bu şekilde görmeleri hoşuma gitmiyor. Oysa bir ödeme yapıyor olabilirim o an, kitap veya makale okuyor hatta yazı yazıyor ama onların gözünde ekrana bakan bir ebeveyn oluyorum işte. Sürekli bu tür aletlerin hem sağlığa zararlı olduğunu hem de sosyal iletişimi engellediğini anlatarak çocuklarımın ekran önünde geçirdikleri süreyi kısıtlamaya çalışırken aksi yönde bir örnek oluşturmamak adına kendi hayatımda da bu süreyi azaltmaya çalışıyorum -en azından onlar etrafımda iken. Bunun sonucu olarakta yalnız kalabildiğim tek saatler günün en yorgun saatleri oluyor ve  ben uykuyu seçiyorum.

Image result for yazı yazmak

Bu iki çift laftan sonra aradaki boşluğu telafi etmek için tekrar paylaşımlarda bulunacağımı söylemek isterim. Lara'nın bir yıldır yuvada  olup hatta Eylül ayında okula başlayacak olması; Dalya'nın 11 yaşına girip bu yıl ilkokulu bitirecek olması araya bayağı bir zaman girmiş olduğunun ispatı.  Desteksiz, bir başlarına çocuklarını büyütmeye, yetiştirmeye çalışan, bu arada kendilerini unutan, ara ara göz kırpan "benliklerini" uyutan tüm tam zamanlı anneler ve babalara sevgilerimi iletiyorum. Sizleri çok iyi anlıyorum. Takipte kalın.😘