12 Mart 2014 Çarşamba

“Her ölüm erken ölümdür” ama bazıları çok erken...


"Her ölüm erken ölümdür" der Cemal Süreyya Üstü Kalsın” adlı şiirinde. Doğrudur; isterse 100 küsür yaşında olsun ölen kişi sevenleri daha çok yaşasın ister, üzülür. Ama bazı ölümler gerçekten çok erkendir ... 


Aylardır yaşam mücadelesi veren ve dün hayata veda eden Berkin Elvan hepimizin yüreğini dağladı. Öylesine masum bir yaşta kaybetti ki yaşamını ve de ölüme doğru öylesine masum bir nedenle çıkmıştı ki evinden, söylenecek bir kelime dahi kalmıyor. Tarih boyunca gerek Anadolu’da gerekse başka coğrafyalarda milyarlarca kere olan, saçma sapan bir nedenden patlayan, bir savaş (evet bir savaş...) rüzgarının esintisi değmişti tenine işte. Dondu yaşamı 269 gün boyunca. Dayanamadı artık mücadeleye minik bedeni, uçmak istedi özgürce ve dün gitti Berkin Elvan... Hepimizin boğazında bir düğüm bırakarak...

1940’da Hollanda’nın Almanya tarafından işgal edilmesi sonrasında, Nazi konsantrasyon kampında hayatını kaybeden, öldüğü zaman 16 yaşında olan Anne Frank “Anne Frank’in Hatıra Defteri” adlı günlüğünde şöyle der: “öldükten sonra bile yaşamaya devam etmek isterim”. Berkin’in böyle bir isteği var mıydı bilmem ama o da yaşamaya devam edecek kesin. O da bu anlamsız savaşta daha önce yaşamlarını yitiren ve birer sembol haline gelenlerin en genci olarak hep yaşayacak, fiziki olarak olmasa da.


Hepimiz üzgünüz, kolumuz kanadımız kırık bugün ama şu bir gerçek ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Ailesinin acısı hiçbir şekilde dinmeyecek, Berkin’in yeri hiç dolmayacak, söylenecek tek bir kelime dahi yok... Ama acıyı hafifletmenin yolları var: geri adım atmam ilkesini bırakmak, bir özürü Berkin’in ailesinden esirgememek, insanların yasını doyasıya yaşamasına izin vermek, yeni komalar, ölümler olmasına ortam yaratmamak, Berkin'in katilini bulmak ve adalete  (hangi adalet diye sorduğunuzu duyar gibiyim) teslim etmek. Çok mu zor? Anlaşılan birileri için hala çok zor...

Tüm bunlar olurken bizler de yerimizden twitter, facebook ve TV kanalları aracılığyla olanları izlemekten daha fazlasını yapıyor olmalıyız. Daha çok düşünmeliyiz. Başka ateşler yanmasın, başka acılar yaşanmasın diye ne yapılmalı? Bunları düşünme zamanı değil mi sizce? İnsanların yaşama hakkına, çocuk haklarına, kadın haklarına kısaca tüm insan haklarına saygılı bir yönetimi hak etmiyor muyuz? Hepimiz bu konuda aynı düşünceyi paylaşıyoruz eminim. Ancak sadece istemek yeterli değil, çünkü bu işler kendiliğinden olmuyor. İnsan olan, insana insan olduğu için değer veren bir anlayışla vatandaşlık haklarının farkında olan insanların oluşturduğu toplumun bilinçli adımları ile hayal ettiğimiz yönetime kavuşabilmek mümkün. Sürekli arkasından yürüyeceğimiz bir lider arayarak veya geçmişteki liderlerin hayallerine tutunarak değil. Son dönemde olanlar çok çirkin ve bu çirkinliğe her gün bir diğeri ekleniyor. İşin garibi bu çirkinlikler hep vardı ama bu kadar gözler önünde değildi. Bu sefer herşey iyice ayyuka çıktı sadece. Ben herşeye rağmen yine de bu son çirkinliklerin ülkemizi çok uzun süredir devam eden bir uykudan uyandırdığını düşünüyorum. Bu uyanışın bilinciyle yeni bir Türkiye yaratmak hiç de ütopik değil bence. Önce bir kendimize çeki düzen verelim birey olarak, değişelim, kimliklerden, sınırlardan ayıralım düşüncelerimizi, sonra bir araya gelelim ve adım atalım.


Dün Berkin gitti, yarın belki başkası gidecek, daha önce de bu coğrafyada nice evlatlar kaybedildi. Bu son olsun artık. Berkin’in acısı son olsun. Bırakın yası tutulsun, bırakın insanlar yürüsün. Ama aklı selim bir şekilde olsun herşey. Gün düşünme, karar alma ve harekete geçme günü, yeni bir can daha kaybetme günü değil. 





Güle güle Berkin, güle güle küçüğüm... Ölüm haberini aldığımdan beri aklımın bir köşesinde Ezginin Günlüğü”'nün “Küçüğüm” şarkısı çalıyor. Gelin hep beraber dinleyelim Berkin'in anısına:






"Bugün güneş doğmayacak
Bugün sen çok öleceksin
Biraz düşlerine eğil
Orada bir şey bulacaksın
Bugün unut mavileri
Çiçeğe su verme unut
...
Ah aman aman küçüğüm
Bu yol sana gidiyor ”


6 yorum:

  1. Tubacim, super bir yazi. Soyledigin, yazdigin her cumleye katiliyorum. Berkin'in gidisi bizim uyanisimiz olsun.

    YanıtlaSil
  2. Tubacigim,
    ne guzel yazmissin. Bariscil, uzlasmaci, sagduyulu ve iletisime acik durabilmeli herkes. Ofkeye karsilik degil aciya saygi bekleniyor. Oysa ki karsimizda ayni yoksayış (ignorance daha iyi tanimliyor).

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Müşcüğüm. Hepimiz aynı duyguları paylaşıyoruz...

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Değil mi? Sürekli yenimin bir köşesinde çalıyor...

      Sil