Yeni mucizemiz Lara'ya kavuşalı üç haftayı geçti. Onun hayatımıza girişinin büyüsüne o denli kapıldım ki, geceler gündüze karışmış, zaman kavramını yitirmiş bir haldeyken çok istememe rağmen sizlerle paylaşamadım o ilk anları.
İlk çocuğumdan sonra bir daha yaşamamın imkansız olduğunu düşündüğüm o hisler yine yeni yeniden girdi hayatıma. Doğum öncesindeki korkularımın ne kadar yersiz olduğunu o minik yüzü ilk gördüğümde anladım.
Yeni bir aşk girmişti hayatıma işte. Dalyamız'ı "abla" yapacak minik Lara'yla kaynaşmamız daha vücudu karnımın içindeyken göz göze geldiğimiz o ilk anda başladı. Sanki çok uzun zamandır tanıyormuşuz gibi çok da çabuk uyum sağladık birbirimize. Yedi senelik annelik idmanı bayağı bir işe yaramış. Bu sefer sanki daha kolay. Uykusuz geceler, nasılsa bir süre sonra geçeceği bilinen ağrılar sızılar, başka bir dünyadan gelen o mis kokulu melekle geçirilen her an büyülü gerçekten.
İşte biz yirmiyi aşkın gündür bu şekilde yaşıyoruz: yatıp kalkıp minik Lara'ya bakıp, onu koklayıp, yine yeniden hayatımıza bir anda giren bir bebeğin nasıl böyle bir mutluluk getirebildiğini ve bu sevginin nasıl bu kadar yoğun olabildiğini yeniden anlamaya ve o büyülü anları dolu dolu yaşamaya çalışarak.Yazılarımdaki duraksama bu yüzden... Hayatımızdaki yeni mucizenin büyüsünden ...