Çalışan bir annenin çocuğu olarak hep bir şeylere yetişmeye çalışan bir anneydi gözümün önündeki anne. Hep düzenli bir ev, hem
lezzetli yemekler hem de eve para getiren bir anneydi benimki. Bana şu işin
ucundan tut demedi hiç, ama vicdanlı bir çocuk olarak, çok keyif almasam da, yardıma
ihtiyacı olduğunu düşündüğümde hep yardım etmeye çalıştım anneme. Bazı arkadaşlarım yemek yapmayı severdi,
şöyle boş bulunca mutfağı kek, kurabiye yaparlardı. Kimi ütü yapmaya bayılırdı,
kimisi de suyla oynaya oynaya temizlik yapmaya. Ben hiçbirini sevmezdim, varsa
yoksa bebekler, hayaller, kurmaca
hikayeler, oyunlardı benim ilgim, gerisi boş gelirdi bana. Durum bu olunca,
anneme yardım etmek istediğimde sadece toz almak düşerdi bana. O zamanlar türlü
türlü doktora götürülüp “evde hayvan mi besliyorsunuz” gibi sorularla annemi çıldırtan
ama bir türlü teşhis konulamayan alerjimi daha da bir azdırırdı bu toz almalar.
En sonunda annem “sen
git, oyna” derdi.
Ben de dönerdim bebeklerimin, hayallerimin, kurmaca hikayelerimin arasına.
Gel zaman git zaman seneler geçip de kendi evim olduğunda,
bir baktım ki temizlik benim için de önemliymiş. Alıştığı düzeni korumak
istermiş insan. Kendim yapamasam da yardımcı desteğiyle oturttum evdeki düzeni.
Ancak Londra’ya yerleşince şu temizlik düzeni kökünden sarsıldı. Kimseyi
tanımam, yardımcı nasıl bulunur bilmem, Dalya çok küçük kimseye güvenemem. Minicik
bir apartman dairesinde, minik bir bebekle, buldum mu kendimi temizlik yapar
halde? En
nefret ettiğim ütü yapmalar, ağzını yüzünü oraya buraya süren kızımı
mikroplardan korumak için mutfak, banyo hijyen temizliği... Aynada kendimle göz
göze geldiğimde gördüğüm başka bir Tubaydı. Elleri soğan kokan, bebeği uyurken hızlı hızlı
işleri bitirip uyandığında onunla vakit geçirmek isteyen, benim
bildiğimi sandığım Tuba’dan çok başka... Türkiye’de olsaydım, bu Tuba sadece haftasonlarında
ortaya çıkacaktı. Bakıcının çocuğuma baktığı ve yemeğimi dahi yaptığı bir
düzeni bırakıp gelmiştim buradaki yaşantıma. Türkiye’de Sinderella iken Külkedisi’ne
dönüşmüştüm bir anda Londra’da. Zordu böylesi ama daha bir gerçekti sanki.
Dışarı çıktıkça, insanlarla karşılaştıkça baktım ki burada
herkes böyle yaşıyor. Sabahın köründe kalkıp yağmur, çamur demiyor parklara
atıyorlar kendilerini. Evin temizliği değil öncelikleri, o anı, hayatı yaşamak.
Bütün gün çocukları eğlendirip akşam 7:00-7:30 gibi onları yatırdıktan sonra
başlıyor kendi hayatları. Ertesi gün sabahın köründe yine başlıyor tempo -o
ayrı olay. Bizim hayat zaten kendiğinden öyle olmuştu ama başkalarının da aynı
şekilde yaşadığını görmek daha katlanılır kıldı bu durumu.
Sonradan edindiğim bir yardımcı rahatlattı beni ev
hayatında. Her ne kadar Türkiye’dekiler gibi cam, kapı, dip köşe temizliği
bulmak mümkün olmasa da burada, hiç yoktan iyidir diyerek benimsedik
birbirimizi. Camlarım senede bir kere silinse de hala bir Türk kadını olarak
özen gösterdiğim bahar temizlikleri ile bulmaya çalışıyorum orta yolu. Ama ev
benim, çocuk benim, hayat benim. Ve her şey bu şekilde daha net, daha canlı ve
daha gerçek. Sonra bir baktım ki sevmişim ben bu Külkedisi’ni...
Sidrella/Külkedisi?? Bence her ikisi de güzel..CB
YanıtlaSilİkisinin birleşimi bana en çok uyan galiba. Alev Atlı
YanıtlaSilO Kulkedilerinden biri olarak sonuna kadar sana katiliyorum Tuba'cim. Ben de Kulkedisi olmayi seviyorum. Ne guzel de anlatmissin..
YanıtlaSilItiraf etmeliyim ben de cok seviyorum bu sade ama aile dolu yasamimi..
Sevgiler, Digdem Gungor
O Kulkedilerinden biri olarak sonuna kadar sana katiliyorum Tuba'cim. Ben de Kulkedisi olmayi seviyorum. Ne guzel de anlatmissin..
YanıtlaSilItiraf etmeliyim ben de cok seviyorum bu sade ama aile dolu yasamimi..
Sevgiler, Digdem Gungor
Canım sen herikisinide çok güzel becerdin seninle gurur duyuyorum
YanıtlaSilYeri geldiginde Kulkedisi, yeri geldiginde de Sinderella olabilmek marifet bence. Tubacim, sen bunu cok iyi yapip, guzel guzel de anlatiyorsun.
YanıtlaSilEvinde sicak yemek pismeyen Sinderella, surekli hazir yemeklerle sagliksiz beslendiginde zaten Sinderellaligindan eser kalmayacaktir. Elleri sogan-sarimsak kokan huzurlu bir Kulkedisi ise ufak bir cabayla her an Sinderellaya donusebilir.
YanıtlaSilBirtanem, siz temizlik anlayışı çok farklı olan ingilizlere düzen temizlik. Ve yaşantınızda bizleri çok güzel temsil ediyorsunuz .sen beim hep prensesımsın , nezahat
YanıtlaSil